2 Ekim 2014 Perşembe

Farkındayım...!!!



Hangi Dayın? FarkınDAYIM…!!!

Türmob tarafından Türkiye genelinde başlatılan, meslek mensuplarının haksız rekabet ve meslek etiği konularında farkındalığının artırılması ile uygulama birlikteliğinin sağlanmasını amaçlayan “Farkındalık Eğitimi” geçtiğimiz günlerde Ankara’da da yapıldı.

Toplantıda bürolardaki kalite yönetiminden, haksız rekabetin önlenmesinden ve mesleki etik eğitimlerinden bahsedildi. Haksız rekabete neredeyse en büyük sebep olarak mesleğe girişlerin fazlalığı gösterildi. Mesleğe girişleri engellemek için yapılan uygulamalar (Staja başlama sınavının zorlaştırılması, staj başlama sınavına İngilizce dersi eklenmesi, yeterlilik sınavlarına SPK mevzuatı eklenmesi vb.) bizzat Türmob başkanı tarafından dile getirildi. Bunun yanı sıra haksız rekabeti önleyeceği düşünülen ve Türmob tarafından geliştirilen program tanıtıldı.

Bütün bu sunumlar ve tanıtımlar yapıldıktan sonra, sunumun sonuna doğru salonda yaklaşık 10-15 kişi varken (Konuya verilen önemi siz düşünün) şu soruyu sordum;
        
Bahsettiğiniz bu uygulamalar şu anda da uygulanması muhtemel insana dayalı uygulamalar değil mi? Programda girmemizi istediğiniz verileri, programa girmek yerine odaya şikayet etsek ve disiplin mekanizmaları doğru işlese bu programa gerek var mı? Birbirimize, mesleğimize ve en önemlisi kendimize saygımız olsa bu programa gerek var mı?

Hiçbir şey haksız rekabete bahane olamaz ama farklı bürolarda kaçak muhasebeciler tarafından tutulan 600 defter varken (benim bildiğim) ve buna çözüm bulunamazken; benim genç meslektaş arkadaşım 3-5 defterle yaşamını sürdürme gayretinde iken elbette fiyatta kırar, hiç istemesek de meslekle bağdaşmayan işler de yapar. 

Siz kaçak muhasebeye ve benzerlerine gerçek anlamda çözüm bulamayın, siz 15 yıllık kıdemi olmayan genç meslektaşlarımızı sözde var olan denetim pastasına dahil etmeyin (kısaca defter tutturmayın, denetim yaptırmayın) ondan sonra da bu programla haksız rekabeti engelleyeceğiz masallarını anlatın. (Cevap veren oldu elbette ama verilen cevaplar maalesef tatmin edici değildi)

Bizim dayımız yok…

En büyük haksız rekabet; mesleki ayrışmaya sebep olacak, gençleri hiçe sayan ve zorlayan uygulamaların ta kendisidir.

Sen tut kaçak muhasebeciler ile ilgili işlem yapma, şikayetten sonra o kaçak muhasebecinin bir yerlerden bir dayısı çıksın dosyaları sümen altı ettirsin. (En azından böyle bir algı yaratılmış)

Sen tut 15 yıllık kıdemi olmayanları denetçi olamazsın diyerek ayrıştır, mesleki kıdemi yetmediği için gençler aleyhine haksız rekabet yapılmasına ses çıkarma;

Sen tut mesleğe yeni girecek olanlara (sanki önceki belge alanlar ingiliz soylusuymuş gibi) staja başlama sınavında ingilizce dersini ekleyerek daha başlangıçta gençler adına haksız rekabet yapılmasına önayak ol;

Sen tut KGK bile denetçi olmak için SPK Mevzuatı dersini ihtiyari olarak görüyorken yeterlilik sınavlarına SPK mevzuatı dersini ekleyerek yine gençler adına haksız rekabet yapılmasına önayak ol;

Ondan sonra yaşasın haksız rekabeti önleyecek program!!!... 

Evet farkındayım!!! Ama haksız rekabet programının haksız rekabeti önleyeceğinin değil; gençlere yapılan ayrımcı uygulamaların asıl haksız rekabeti yarattığının farkındayım…


Haksız rekabeti insanlar, yani bizler bitirebiliriz, haksız rekabeti ancak mesleğin genelini kapsayan uygulamalar gerçek anlamda yerine getirebilirse yenebiliriz. Mesleğe yeni girenlerden istediğiniz kriterlerin yarısını mevcut meslektaşlardan istediğinizde meslek içi kalite adına belki bir adım atmış olursunuz…

Mali Müşavirler Eğitim ve Dayanışma Platformu Derneği Adına
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...